- düz yüzey
- n. flat
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
çembersel bölge — is., mat. Çember ve çemberin içindeki noktaların meydana getirdiği düz yüzey … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğik düzlem — is., fiz. Bir cismi yükseğe çıkarmak için gerekli gücü ayarlamada kullanılan eğik, düz yüzey … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekran — is., Fr. écran 1) Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük 2) Beyaz perde, görüntülük 3) sin., TV Televizyon camı, görüntülük Birleşik Sözler ekran koruyucu sayfa ekran … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabartma — is. 1) Kabartmak işi 2) Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı 3) Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef Bir sanatkâr eliyle alçıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaymak — 1. is., ğı 1) Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman 2) Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz 3) Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğri — sf. 1) Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı Eğri bir yol. 2) Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves Eğri kılıç. 3) Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail Eğri bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzlem — sf. 1) Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı 2) is., mat. Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi 3) is., mec. Ortam Böyle bir anlaşma var, hem ulusal hem uluslararası düzlemde sessiz bir anlaşma. T … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesit — is. 1) Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey Ağacın kesiti. 2) Bir toplumun bölümü, kesim 3) Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç 4) mat. Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taban — 1. is. 1) Ayağın alt yüzü, aya 2) Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı 3) Ayakkabının alt bölümü 4) Kaide 5) Bir şeyin en alt bölümü 6) Değerlendirmede en alt derece 7) Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahta — is., Far. taḫte 1) Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç Çam tahtası. Gürgen tahtası. 2) sf. Bu ağaçtan yapılmış Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik. Ö. Seyfettin 3) Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme Yeni silinmiş tahtalar birkaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük